Aşık Veysel Hakkında Herşey

Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Âşık Veysel, 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda iki gözünü kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı.1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yöntemi gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944) , Sazımdan Sesler (1950) , Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

Ağlayalım Atatürk'e

Ağlayalım Atatürk'e

Ağlayalım Atatürk'e
Bütün Dünya kan ağladı,
Süleyman olmuştu mülke,
Geldi ecel, can ağladı,


Atatürk'ün eserleri,
Söyleyecek bundan geri,
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti, vatan ağladı.


Bu ne kuvvet, bu ne kudret,
Var idi bunda bir hikmet
Bütün Türkler, İnönü İsmet,
Gözlerinden kan ağladı.


Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü,
Koruyalım yurdumuzu,
Dost değil, düşman ağladı.
Aşık Veysel Şatıroğlu

 Ah Çektikçe Erir Gider

Ah Çektikce Erir Gider

Ah çektikce erir gider
Yüreğimin yağı benim..
Seni görsem durur gider
Dillerimin bağı benim..


Gam leskesi saf saf oldu
Hep sözlerim boş laf oldu
Senin yolunda mahv oldu
Gençliğimin çağı benim..


Ah belimi büken oldu
Gurbet bana diken oldu
Altı aydır mekan oldu
Dibi kırkkız dağı benim..


Sensin derdine dustugum
Hayal oldu konuştuğum
Her gün yediğim içtiğim
İçerimde ağu benim..


Ağlar VEYSEL çıkmaz sesi
Gine coştu gam deryası
Garip gönlümün yaylası
Güzel hüsnün bağı benim.
Aşık Veysel Şatıroğlu
Aşık Veysel Şatıroğlu

Aldanma

Aldanma

Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın külü yalandır..
Hükmetse dunyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır..


Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Vız vız eden her sineğin bal'olmaz
Peteksiz arının balı yalandır..


İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşlediği amel hali yalandır..


Cahil okur amma alim olamaz
Kamillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır.
Aşık Veysel Şatıroğlu
Aşık Veysel Şatıroğlu

Aşkın Beni

Aşkın Beni

Aşkın beni elden ele gezdirdi
Cok dolandım bulamadım eşini
Beni candan usandırdı bezdirdi
Tuzlu imiş yiyemedim aşını..


Benim ile gezdin beni arattın
Beraber oturup beraber yattın
Türlü türlü güllerinden koklattın
Aşık ettin güle bülbül kuşunu..


Altmış iki yıldır seni ararım
Tükendi sabrım yoktur kararım
Dağa taşa kurda kuşa sorarım
Kimse bilmez hikmetini işini..


Her millete birer yüzden göründün
Kendini sakladın sardın sarındın
Bu dünyayı sen yarattın girindin
Her nesnede gösterirsin nakşını..


Görenlere açık körlere gizli
Kimine göründün oruç namazlı
Veysel'e göründün cilveli nazlı
Tutan bırakırmı senin peşini.


Aşık Veysel Şatıroğlu

Benden Selam

Benden selam söylen vefasız yare
Gurbet benim olsun sıla kendine..
Çekilmedik derdimizi bölüşek
Yadı ben alayım sıla kendine..


Dökek derdimizi ölçek bölüşek
Ne el bize ne biz ele karışak
Felek bize gül demezki gülüşek
Cefa benim olsun çile kendine..


Çektigim cefalar yar senden geldi
Bana bu sitemler kar senden geldi
Başımdaki duman kar senden geldi
Ben kara bağlayım ala kendine..


Evvelden hastadır yaralı gönlüm
Sevdayı mahbuba ereli gönlüm
Aşkın gömleğine gireli gönlüm
Hicranı Veysel'den n'ola kendine
Aşık Veysel Şatıroğlu













Beserek dağı

Arzusun çektiğim Beserek Dağı
Elvan elvan çiçeklerin açtı mı?
Çevre yanın güzellerin otağı,
Bizim eller yaylasına göçtü mü?


Güney tarafında Kurban Pınarı,
Kalktı mı Mezarlı Boyu'nun karı?
Garip öter meşeliğin kuşları,
Yavru şahin yuvasından uçtu mu?


Yeşil atlas giymiş dağlar süslemiş,
Mescit köyü eteğine yaslanmış,
Şeme Dağı, duman olmuş puslanmış,
Sivralan'a nuru rahmet saçtı mı?


Zaman gelip göçler geri dönerken,
Güzellerin yaylasından inerken,
Dilberler doldurup bade sunarken,
Veysel Şatır, hatırlara düştü mü?
Aşık Veysel Şatıroğlu

Ceylan

Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı
Avlasam çöllerde saz ile seni..
Bulunmaz dermanı yoktur ilacı
Vursam yaralasam söz ile seni..


Kurulma sevdiğim güzelim deyin
Bağlanma karayı alları geyin
Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
Beslesem elimde tuz ile seni..


Koyun olsan otlatırdım yaylada
Tellerini yoldurmazdım hoyrada
Balık olsan da takla dönsen deryada
Düşürsem toruma bez ile seni..


Veysel der ismini koymam dilimden
Ayrı düştüm vatanımdan ilimden
Kuş olsan da kurtulmazdın elimden
Eğer görse idim göz ile seni.
Aşık Veysel Şatıroğlu

Derdimi Söylesem

Dedimi söylesem derin dereye
Doldurur dereyi düz olur gider
Irakipler sıra dağlar arada
Korkarım yar benden yoz olur gider


Pervane ateşten sakınmaz canı
Uğruna koymuşum başı bedeni
Doldur tüfeğini hedef et beni
Yaram doksandokuz yüz olur gider


Veysel der çıkayım bir yüce dağa
Ağaçlar bezenmiş yeşil yaprağa
Zaman olur tenim düşer toprağa
Karışır toprağa toz olur gider
Aşık Veysel Şatıroğlu

Dostlar Beni Hatırlasın

Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın..
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın..


Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar gecer
Dostlar beni hatırlasın..


Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın..


Ne gelsemdi ne giderdim
Günden güne arttü derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın..


Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murad yalan ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın..


Gün ikindi akşam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın.
Aşık Veysel Şatıroğlu

Gel Birlik Kavline Girelim Kardeş

İtimat edersen benim sözüme
Gel birlik kavline girelim kardaş
Birlik çok tatlıdır, benzer üzüme
İçip şerbetini duralım kardaş.


Son verelim iftiraya bühtana
Kardeşane sevişelim can cana
Elbirlikle çalışalım vatana
Çok okul, fabrika kuralım kardaş.


Yürüyelim Atatürk'ün izine
Boş verelim bozguncular sözüne
Göz atalım şu dünyanın hızına
Yürüyüp hedefe varalım kardaş.


Veysel'in sözleri kanun dışı mı?
Mantığa uymazsa kesin başımı
Bana düşman etmiş vatandaşımı
Sebebi ne ise soralım kardaş.
Aşık Veysel Şatıroğlu

Gönül Bir Güzeli Sevmiş

Gönül bir güzeli sevmiş ayrılmaz
Dolanır peşinde çoban misâli
Hiç kimse bu derdin dermânın bilmez
Azmış yaraları perişan hali


Lokman çâre bulmaz yoktur Eflâtun
Yârdan ayrılması ölümden çetin
Elde endaz ettim bu aşkın atın
Terkettim sılayı vatanı ili


Ferhat Şirin için kestiği taşlar
Benim senin için döktüğüm yaşlar
Seni yaksın beni yakan ateşler
Yaktı bu sinemi savruldu külü


Arılar bal için bekler petekler
Alır her çiçekten verir emekler
Mecnun Leylâ için pınarı bekler
Ben de bir yâr için olmuşum deli


Evvelden var idi bu sevda bende
İlikte damarda cesette canda
Ölünce hû çeksin kemiğim sinde
Dünyâda durunca Veysel'in dili
Aşık Veysel Şatıroğlu

Güzelliğin On Par'Etmez

Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa


Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandır yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa


Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk'olmasa


Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa


Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı VEYSEL adı
O sana aşık olmasa.
Aşık Veysel Şatıroğlu


Hayal Bana Yakın Yar Bana Uzak

Hayal bana yakın yar bana uzak
Sevdası başıma dolanır gitmez
Aşkına düşeli yar bana uzak
Yüz bin öğüt versen biri kar etmez
Senin aşkın beni kıldı urusvay
Düşmüşüm peşinde koşarım hay hay
Kabul et kapında beni de kul say
Dost yoluna ölür aşık ar etmez
Ey beni bu derde giriftar eden
Eski muhabbeti kaldırdın neden
Gönül ister kavuşmayı ölmeden
Gül olmasa bülbül ah u zar etmez
Beni yakan yansın aşkın narına
Gönül düştü bir zalimin toruna
Bakmaz mısın bu VEYSEL'in zarına
Ah çeker ağlarım yar elim yetmez.
Aşık Veysel Şatıroğlu

Kara Toprak


Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır


Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne faydalandım
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır.


Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.


İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.


Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılırsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır.


Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yarim kara topraktır.
Aşık Veysel Şatıroğlu

Kardeşim

Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?


Ne var ise sende bende
Aynı varlık her bedende
Yarın mezara girende
Sen toksun da ben aç mıyım?


Topraktandır cümle beden
Nefsini öldür ölmeden
Böyle emretmiş yaradan
Sen kalemsin ben uç muyum?


Tabiata Veysel aşık
Topraktan olduk, kardaşık.
Aynı yolcuyuz yoldaşık
Sen yolcusun ben bac mıyım
Aşık Veysel Şatıroğlu


Nazlı Dilber


Ala gözlü benli dilber
Bir gün gelsen bize dogru..
Seni sevdim can u dilden
Çekme kendini naza doğru..


Ne pervam var ne de perdem
Sanma beni hali bir dem
Söyler seni teller her dem
Kulak versen saza doğru..


Aşığa zülfükar isen
Gülşende güle zar isen
Hakikatli bir yar isen
Ben geleyim size doğru..


Gönülleri bir edelim
Gayrileri biz nidelim
İkimiz de bir gidelim
Yürüyelim ize doğru..


Bir gün için feryadı zar
Bülbül eder her dem seher
Aç sinemi gel gör ne var
Arttı derdim yüze doğru..


Kafi derdim bir derd katma
Veysel'i yabana atma
Kerem eyle çok uzatma
Kavuşalım yaza doğru.
22 01 2002
Aşık Veysel Şatıroğlu
Aşık Veysel Şatıroğlu

Salinip Giderken Boyunu Gördüm


Salinip giderken boyunu gördüm
Selvi miydi fidan miydi boy muydu
Egmis kislarini yayini gördüm
Kilic miydi gamze miydi yay miydi


Güzel keklik gibi geziyor tasta
Gören asiklari yakar ateste
Avazi bülbülde sedasi kusta
Keklik miydi turna miydi toy muydu


Taramis zülfünü dökmüs gerdana
Yel estikce dalgalanir her yana
Dedim dilber cevir yüzün bak bana
Gözleri yildiz al yanaklar ay miydi


Arasan dünyayi bulunmaz esi
Siyah bulut perdelemis günesi
Ah cekti gözünden sel etti yasi
Deniz miydi derya miydi cay miydi


Veysel Satir beyan eder derdini
Terkedemem ezberini virdini
Dilim tutup soramadim yurdunu
Yayla miydi kasaba mi köy muydu
Aşık Veysel Şatıroğlu

Sazıma


Ben gidersem sazım sen kal dünyada
Gizli sırlarımı aşikar etme
Lal olsun dillerin söyleme ya da
Garip bülbül gibi ah-u zar etme


Gizli dertlerimi sana anlattım
Çalıştım sesimi sesine kattım
Bebe gibi kollarımda yaylattım
Hayali hatır et beni unutma


Bahçede dut iken bilmezdin sazı
Bülbül konar mıydı dalına bazı
Hangi kuştan aldın sen bu avazı
Söyle doğrusunu gel inkar etme


Benim her derdime ortak sen oldun
Ağlarsam ağladın gülersem güldün
Sazım bu sesleri turnadan m'aldın
Pençe vurup sarı teli sızlatma


Ay geçer yıl geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
Yanından göğsünden açılır yara
Yar gelmezse yaraların elletme


Sen petek misali Veysel'de arı
İnleşir beraber yapardık balı
Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı
Ben babamı sen ustanı unutma.
Aşık Veysel Şatıroğlu

Sen Olmasan


Sen bir aşksın ben bir mecnun
Sen olmasan ben olmazdım
Sen bir gülsün ben bir bülbül
Sen olmasan ben olmazdım


Kalbimde yaşarsın her an
Varım yoğum sensin inan
Kalbimdeki aziz mihman
Sen olmasan ben olmazdım


Ansızın kalbime girdin
Türlü türlü dertler verdin
Beraberce çeker derdin
Sen olmasan ben olmazdım


Sensin benim cümle varım
Yoktur başka kisb ü kârım
Hem yazımsın hem baharım
Sen olmasan ben olmazdım


Bağrımdaki açan çiçek
Türlü koku türlü irenk
Bu bendeki olan gerçek
Sen olmasan ben olmazdım


Dokun Veysel tele dokun
Coştu gönül etti akın
Sensin bana benden yakın
Sen olmasan ben olmazdım
Aşık Veysel Şatıroğlu

Sen Varsın Orda


Aşkımın temeli sen bir alemsin
Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın
Merhabasın dosttan gelen selamsın
Duyarak alırım sen varsın orda


Saklarım gözümde güzelliğini
Her neye bakarsam sen varsın orda
Kalbimde gizlerim muhabbetini
Koymam yabancıyı sen varsın orda


Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar
Renklerin içinde nakşını saklar
Karanlık geceler aydın şafaklar
Uyanır cümlâlem sen varsın orda


Mevcudiyette olan kudreti kuvvet
Senden hasıl oldu sen verdin hayat
Yoktur senden başka ilânihayet
İnanıp kanmışım sen varsın orda


Hu çeker iniler çalınan sazlar
Kükremiş dalgalar coşar denizler
Güneş doğar perdelenir yıldızlar
Saçar kıvılcımlar sen varsın orda


Veysel’i söyleten sen oldun mutlak
Gezer daldan dala yorulur ahmak
Sen ağaç misali biz dalda yaprak
Meyva çekirdeksin sen varsın orda

Aşık Veysel Şatıroğlu

Senlik Benlik Nedir Bırak


Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül âlemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası


Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i
Hep Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi


Kuran’a bak İncil’e bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası


Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi


Yezit nedir, ne kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi


Kişi ne çeker dilinden
Hem belinden, hem elinden
Hayır ve şer emelinden
Hakikat bunun burası


Şu âlemi yaratan bir
Odur külli şeye kâdir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir varvarası


Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allah’tan
Tükenmez rahmet deryası


Veysel sapma sağa sola
Sen Allah’tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası…
Aşık Veysel Şatıroğlu

Toprak


Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır.


Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır..


Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır..


Adem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır..


Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yarim kara topraktır..


İşkence yaptıkca bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yarim kara topraktır..


Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır..


Dileğin var ise iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yarim kara topraktır..


Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul da Allaha
Hak'kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yarim kara topraktır..


Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yarim kara topraktır..


Her kim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yarim kara topraktır.
Uyandım Kuşların İnce Sesine


Uyandım kuşların ince sesine
Seherle birlikte iniler durur
Ses verdim sesine bilircesine
Aşıkın derdini yeniler durur.


Baharda çağlayan bulanık sular
Durmadan kendini taşlara çalar
Eşinden ayrılmış bir geyik meler
Dağlar sadâ verir iniler durur


VEYSEL de yaralı geyik gibidir
Kapalı dertlere höyük gibidir
Ne sarhoştur ne de ayık gibidir
Sinesi kös gümüler durur.
Aşık Veysel Şatıroğlu

Uzun İnce Bir Yoldayım


Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece


Kırkdokuz yıl bu yollarda
Ovada dağlarda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece


Şaşar Veysel iş bu hale
Kah ağlaya kah güle
Yetişmek için MENZİLE
Gidiyorum gündüz gece
Aşık Veysel Şatıroğlu

Yarin Beyaz Gerdanında


Yarin beyaz gerdanında
Türlü türlü haller gördüm
Sıralanmış her yanında
Yıldız gibi benler gördüm


Yar ile tenha buluştuk
Gizli dertlerimiz açtık
Hayli bir zaman konuştuk
Dudağında ballar gördüm.


Dudu diller inci dişler
Ahu gözler o bakışlar
Kesme kakül sırma saçlar
Zülüfünde teller gördüm.


Elmas küpe kulağında
Güller açmış yanağında
Seher vakti dost bağında
Taze açmış güller gördüm.


Söylenir sevdan Veysel'i
Aşıktır aşığın temeli
Ben o yari görmeyeli
Aylar geçti yıllar gördüm.
Aşık Veysel Şatıroğlu